Atıkların Evi: Geri Dönüşüm Tesisleri

Her geçen gün, bir insanın sosyal ve ekonomik faaliyetleri doğrultusunda ortaya kullanım süresi dolmuş ve artık çevremiz için zararlı hale gelen, halk dilinde “çöp”ler meydana gelmektedir. Onların yüzde yüz geri dönüştürülmesi bizim kızıl elmamızdır.

Peki atıkların yönetimi nasıl olmalıdır? Atıklar doğru bir şekilde yönetilmezse hem çevre hem de insan sağlığı açısından ciddi bir sorun haline gelirler. Bu hususta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı “Atık Yönetimi Yönetmeliği” yararlanabileceğimiz bir yönetmeliktir.

Atıkların yeniden kullanılması ancak geri dönüşüm ile sağlanabilmektedir. Geri dönüşüm, tekrardan değerlendirilme imkânı olan bu atıkların, çeşitli işlemlere tabi tutulması ile ikincil bir hammaddeye dönüştürülmesine denilir. Ulusal mevzuatımıza göre atık üretilen her koşulda, atıkların; yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve ikincil hammadde elde etme amaçlı diğer işlemler ile geri kazanılması, enerji kaynağı olarak kullanılması veya bertaraf edilmesi son derece esastır.

Atık geri dönüşüm, kağıt, cam, plastik, metal gibi malzemelerin yeniden kullanılması ile yapılabileceği gibi, organik atıkların da doğal gübre olarak kullanılması şeklinde gerçekleştirilebilir. Bu işlemle geri dönüştürülen malzemelerin yeniden kullanılması, yeni kaynakların üretilmesi için gereken enerji, su ve hammaddelerin kullanımını azaltarak sürdürülebilirliği artırır.

Bertaraf Etmeyelim, Geri Dönüştürelim

Her ne kadar haberlerde “Çevrenin bir sorun olarak insanlığın karşısına çıkması” şeklindeki cümleler görülse de aslında “insan” çevrenin karşısında büyük bir tehlikedir. Biz akıl sahibi varlıklar olmamıza rağmen, doğanın biz olmadan yapabileceğini fakat bizim temiz bir doğa olmadan yaşayamayacağımızı unuttuk ve ne yazık ki doğamız buna tepki göstermeye çoktan başladı bile. Atıklarımızı ne kadar azaltırsak ve yeniden kullanma bilincine ne kadar sahip olursak, doğamız ile barış içinde yaşamaya o kadar çabuk başlarız ve bu bizim için daha iyi yaşanılabilir bir Dünya demektir.

Son yıllarda Geri Dönüşüm adına yapılan ve halen devam etmekte olup adından söz ettiren projelerden biri “Sıfır Atık” projesidir. “Sıfır Atık” sayesinde; cam, kâğıt, plastik gibi türüne göre geri dönüştürülebilen atıklarımızı kaynağında ayrı biriktirmeye ve israfı azaltmaya başladık; yani bilinçlendik. Tabii her atık geri dönüştürülemiyor. Örneğin karton bardaklar, iç kısmında petrol türevi bir plastik malzeme ile kaplı oldukları ve sıvıyla temas ettiklerinden dolayı geri dönüştürülemezler. İçecek ve yiyecek tüketmek için kullandığımız köpük tabak ve bardaklar da bu kervana dahil. Özellikle tıbbi ve tehlikeli atıklarımız, çok yüksek miktarda zehirli madde içerdikleri için genellikle yüksek sıcaklıklı yakma fırınlarında kontrollü olarak yakılarak bertaraf edilirler.

Sürdürülebilirliğin 3R’si

Eğer sürdürülebilir bir çevre içerisinde ihtiyaçlarımızı karşılamak istiyorsak, doğal kaynaklarımızı korurken güçlendirmeliyiz. Bu nedenle de sanayinin gelişmesi, nüfusun artması ve küresel ölçekte hızla yüksek tüketim karşısında, kaynak kullanımında yeni bir yaklaşım oluşturulmuştur.

Sürdürülebilirliğin 3R’si:

  • Azaltma (Reduction),
  • Yeniden Kullanım (Reuse) ve
  • Geri Dönüşüm (Recycling)’dür.

Azaltmanın temelinde var olan ürünleri koruyarak ömürlerini uzatmak vardır. Yeniden kullanım stratejisi ise bir ürünün aynı döngü içinde tekrar kullanımının sağlanmasıdır. Cam şişelerin toplanması ve içecek için tekrar kullanılması, yeniden kullanıma örnektir. Geri Dönüşümün amacı ise ürünlerin atık malzemelerden tekrar üretilmesinin sağlanmasıdır.

Peki Geri Dönüşümün Aşamaları Nelerdir?

  1. Kaynakta Ayrıştırma: Değerlendirilebilir atıklar, oluştukları yerde çöplerden ayrılarak biriktirilir.
  2. Sınıflama: Kaynağında ayrı toplanan atıklar, cam, metal-plastik ve kağıt bazında sınıflandırılır.
  3. Değerlendirme: Atıklar, fiziksel ve kimyasal değişimler geçirerek yeni bir malzeme olarak ekonomiye geri döner.
  4. Yeni Ürünü Ekonomiye Kazandırma: Geri dönüştürülen ürün, yeni bir malzeme olarak kullanıma sunulur.

“Günlük hayatımda geri dönüşümü uygulayabilir miyim?” diyecek olursanız; herkes geri dönüşüm yapabilir. Evde, ofiste, işte ve okulda da yaparak sürdürülebilir bir çevreye katkıda bulunabilir ve bu döngüde, kısıtlı doğal kaynaklarımızı israf etmeden kullanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, tükettiğiniz ürünleri ve ambalajlarını biriktirerek uygun geri dönüşümlü atıkların toplandığı noktalara ulaştırmak.

Avantajları Saymakla Bitmez

Geri dönüşüm çevrenin korunmasına katkıda bulunduğu gibi, gerekli olan kaynakların daha ekonomik kullanılmasını sağladığından ekonominin büyümesinde de önemli rol oynamaktadır. Ayrı bir sektör yaratarak yeni iş kapıları oluşturduğu için, refah seviyesini de yükseltir. Daha az doğal madde tüketimine sebep olarak sürdürülebilir çevreye de katkı sağlamasının yanında elde edilen enerji verimliliğinin de artmasına yardımcı olur. Aynı zamanda karbondioksit ve metan başta olmak üzere küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının daha az üretilmesine sebep olur ve bu sayede iklim krizinin önlenmesinde de aktif rol oynanmasını sağlar.

Çevre ve insan sağlığına sağladığı bu kadar avantajından sonra, geri dönüştürmeye hazır mıyız?

detaylı bilgi için lütfen bizi arayın.